Mental retardasyon, en genel tabiri ile zekâ geriliği hastalığıdır.
Mental retardasyon görülen hastalarda yaşıtlara kıyasla gelişim gösterememe, okuma yazmada güçlük çekme, dikkat dağınıklığı gibi problemler görülür.
Mental retardasyonun nedenleri ise oldukça fazladır. Bu nedenleri genel olarak üç kategoriye ayırabiliriz.
Bunlardan ilki genlerdir. Ailede kalıtım bozukluğu olan bir birey varsa bu durumun yeni doğacak olan bebeğe de aktarılma riski vardır.
Mental retardasyonun diğer bir nedeni ise doğum sırasında meydana gelen faktörlerdir. Örneğin erken doğum ve doğum sırasında meydana gelen olumsuzluklar bu hastalığa sebebiyet verebilmektedir.
Mental retardasyon doğumdan sonra da meydana gelebilir. Travma, aşırı korku, havale gibi olumsuz durumlar mental retardasyon sonucunu doğurabilir. Bu hastalığın görülme oranı oldukça düşüktür.
Mental retardasyon her bireyde aynı oranda görülmez, mental retardasyonun hafif, orta, ağır ve ileri olmak üzere 4 derecesi vardır.
Hafif mental retardasyon görülen bireylerde IQ düzeyi 50 ila 70 arasındadır. Bu düzey mental retardasyonun en hafif olarak yaşandığı düzeydir. Orta derece mental retardasyon görülen bireylerde ise IQ düzeyi 35 ila 50 aralığındadır.
Bu seviyedeki hastalar hafif derecedeki hastalara göre bir tık daha ileri düzeyde zekâ geriliği yaşamaktadırlar. Orta derece mental retardasyonun bir tık üzeri ise ağır derece mental retardasyondur.
Bu düzeydeki hastalarda ise IQ seviyesi 20 ila 35 aralığındadır. En ileri seviye zekâ geriliği olan ileri derecede mental retardasyonda ise IQ düzeyi 20’nin altındadır.
Bu aşama hastalığın en son aşamasıdır ve hastanın yaşamsal faaliyetlerini tek başına sürdürebilmesi imkânsız derecededir.
Her hastalıkta olduğu gibi mental retardasyonda da hastalığın ilerlememesi için erken teşhis çok önemlidir. Bu hastalığın özel bir tedavisi bulunmamaktadır fakat bu kişilere özel eğitim verilebilmektedir.
Bu sayede hastalığın seviyesi minimumda tutularak, bireyin zekâ seviyesinin maksimum şekilde geliştirilmesi sağlanır.
