Bireylerin, var olan yeterliklerinin en üst düzeyde geliştirilerek sosyal yaşama etkin katılımının artırılmasının temel yolu eğitimdir.
Özel eğitime ihtiyacı olan tüm bireylerde olduğu gibi yaygın gelişimsel bozukluğu (YGB) olan bireylerde de eğitim ve ev ortamları uygun şekilde yapılandırıldığında, işlevsel eğitim Programları geliştirildiğinde, öğretim süreci bireysellik esasına göre hazırlandığında, bağımsız yaşam becerilerinin edinilmesi ve toplumsal entegrasyon bağlamında önemli ilerlemeler kaydedilmektedir.
Yaygın gelişimsel bozukluğu olan bireylerin bağımsız yaşam becerilerini geliştirmeleri, davranış problemlerinin azaltılarak gereksinimleri olan beceriler kazanabilmeleri, uygun eğitim Programlarıyla Bütünleştirilmiş, yapılandırılmış ve zenginleştirilmiş öğretim ortam erken yaştan itibaren sağlanmasıyla doğrudan ilişkilidir. yaygın gelişimsel bozukluk gösteren bireylerin, Tanı aldıkları ilk andan itibaren destek eğitim Programlarına alınarak gelişimlerinin desteklenmeleri gerekmektedir. Bireyin örgün eğitime dahil olduktan sonra da düzeyine/tanısına uygun destek eğitim Programlarına katılması, gelişiminin en üst düzeyde desteklenmesini sağlayacaktır.
Yaygın gelişimsel bozukluklar (YGB), sosyalleşme ve iletişim gibi çoklu temel fonksiyonların gelişmesinde gecikmeleri de içeren bir spektrum bozukluğudur. Bu grupta yer alan en çok bilinen yaygın gelişimsel bozukluk otizmdir. Bu yelpazede yer alan diğer bozukluklar, Rett Sendromu, çocukluğun Dezintegratif bozukluğu, Asperger Sendromu ve Başka türlü Adlandırılamayan Bozukluk (Atipik Otizm)’tur.
YGB’li bireylerin erken çocukluk döneminden başlayarak yetişkinlik dönemindeki iş ve mesleki eğitim Programları da dahil olmak üzere yaşam boyu süren kaliteli ve nitelikli bir Özel eğitim hizmeti almaları, bozukluğun türüne, derecesine, bireyin yaşına ve özelliklerine, ihtiyaçlarına göre işlevsel olarak planlanmış eğitim Programlarının sayısının artırılması, çeşitlendirilmesi ile mümkün olabilmektedir.